Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Anadolu leoparının iki bölgede görüntülendiğini belirterek, "Anadolu leoparının izini sürmeye, ve heyecanla onun yolunu gözlemeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Yaban hayatıyla ilgili çalışmalar, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte fotokapanlar gibi gelişmiş araçlardan da faydalanarak gerçekleştiriliyor. Ülke genelinde doğaya yerleştirilen yaklaşık 3 bin fotokapan, yaban hayvanlarını mümkün olduğunca az etkileyerek, doğru ve güvenilir veriler elde etmeyi amaçlayan çalışmalara kaynak sağlıyor.
Fotokapan çalışmaları, türlerin yayılış alanları, popülasyon dinamikleri, popülasyon yoğunlukları ve bireylerin teşhisi gibi önemli bilgileri sağlayarak, kesin verilerle doğa koruma çabalarına ışık tutuyor. Bu teknolojik araçlar, nesli tehlike altında olan Anadolu leoparı gibi ender türlerin izlenmesine ve korunmasına da katkı sağlıyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen fotokapan çalışmaları, Anadolu leoparı izlerini sürmek ve bu nadir türü koruma altına almak adına önemli bir rol oynuyor. Bu sayede, doğa koruma uzmanları ve araştırmacılar, yaban hayatının durumu hakkında daha kapsamlı ve güvenilir bilgilere ulaşabiliyorlar. Teknoloji sayesinde elde edilen veriler, doğa koruma stratejilerinin daha etkili bir şekilde planlanmasına ve uygulanmasına olanak tanıyor.
Anadolu Leoparı iki ayrı bölgemizde yeniden görüntülendi.
— Prof.Dr.Vahit Kirişci (@VahitKirisci) January 26, 2023
İzini sürmeye, heyecanla yolunu gözlemeye devam edeceğiz.
Bu kadim topraklar ilelebet yurdu, heybeti daim olsun. pic.twitter.com/EAs63zPuPF
Eylem planının oluşturulmasında bilimsel temel oluşturmak amacıyla TÜBİTAK'a yapılan başvuru, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) Kedigiller Uzmanlar Grubu ve DKMP 6. Bölge Müdürlüğü uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirildi ve başvuru kabul edildi. 18 Ocak tarihinde, DKMP Genel Müdürlüğü ile Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi arasında "Pars Araştırma ve İzleme İşbirliği Protokolü" imzalandı.
Bu proje ve protokoller kapsamında yapılacak çalışmalar, ülkede Anadolu leoparı alt türünün yayılış haritasını çıkarmayı hedefliyor. Potansiyel yaşam alanlarında iz, dışkı, leş gibi belirtiler araştırılacak ve bu bilgiler kullanılarak türün varlığına dair kesin veriler elde edilecek. Ayrıca, yerel halkla etkileşime geçilerek bu alanlardaki bireylerin tespit edilmesi, koruma ve geliştirilme tedbirlerinin belirlenip uygulamaya konulması da planlar arasında yer alıyor. Özellikle popülasyonun geleceği için dişi bireylerin tespiti, izlenmesi ve korunması da eylem planının önemli bir odak noktasını oluşturuyor.
Bu işbirliği ve proje, Anadolu leoparı gibi nadir türlerin korunması için bilimsel bir temel oluşturarak, koruma çabalarını daha etkili ve odaklı hale getirmeyi amaçlamaktadır.
Ankara'nın Beypazarı ilçesinde 1974'te kaybedilen Anadolu leoparı, uzun süre ülkede tükenmiş olarak düşünülmekteydi. Ancak, DKMP Genel Müdürlüğü'nün arazi çalışmaları sırasında, Beypazarı'nda öldürülen son leopara olduğuna inanılan hayvanın soyunun devam ettiğine dair yeni bulgulara ulaşıldı. İz ve işaretlere rastlanmasıyla birlikte, arama çalışmaları başlatıldı.
İlk olarak belirli bir bölgede başlatılan çalışmaların ardından, 25 Ağustos 2019'da bir erkek leopara ait fotoğraflar fotokapana yakalandı. Bu keşif, ülkede Anadolu leoparı için ulusal bir eylem planı oluşturma çabalarını tetikledi ve sistematik veri toplama faaliyetleri hız kazandı. Türkiye'nin farklı bölgelerinde yapılan çalışmalarda da bir erkek birey daha tespit edildi.
DKMP Genel Müdürlüğü, gelen ihbarları değerlendirdi ve ülkede en az 4 farklı alanda leopar bireylerinin bulunduğunu belirledi. Bu aşamada düzenli bir popülasyondan bahsetmek zor olsa da, mevcut ve potansiyel yaşam alanlarını belirlemek amacıyla Leopar Araştırma Birimi oluşturuldu ve Leopar Eylem Planı çalışmaları başlatıldı. Bu plan, Anadolu leoparlarının korunması ve popülasyonlarının artırılması için stratejik adımları içermekte ve bilimsel veri toplama, habitat koruma ve farkındalık oluşturma gibi önemli hedeflere odaklanmaktadır.
